Rüya Nedir?
Rüya kelimesi, Arapça olup “ra-e-ye” fiil kökünden “fa’la” kalıbında bir mastardır. Rüya, uykunun REM evresi ile bağlantılı hem görsel hem de işitsel algı ve duygular bütünü olarak tanımlanmaktadır. Rüya sürecinde göz küresi hareketlerinde hızlanma yaşanır. Rüya içeriğine bağlı olarak göz hareketlerinin olduğu REM döneminde, vücuttaki tüm kaslar tamamen durur. Kas aktivitesinin durması sonucunda rüyada yaşanan olayları kişi yaşayamaz fakat bu durumda kişiler yaşıyormuş hissine kapılmaktadır. Birey o süre içinde bilinç oturmadan uyanırsa kendini kalkamayacakmış gibi hisseder ve gördüğü rüyayı hatırlamakta zorlanır.
Rüyanın görüldüğü bu REM evresinin en önemli özelliği beyin fonksiyonlarının uyanıklıktaki kadar fazla olmasıdır. REM evresini iyi geçiren bir birey kalktığında gördüğü Rüyayı çok daha rahat hatırlamaktadır. Bilim adamları Rüya ve REM evresinin birbirleriyle direk olarak bağlantılı olduğu sonucuna varmışlardır.
Neden Rüya Görürüz?
Rüya uykunun normal süreci içinde olduğu için herkes rüya görmektedir. Rüyaların gün içinde edinilen önemli bilgileri ayırmak ve bunları hafızada tutmak gibi bir görevi bulunmaktadır. Gün içinde öğrenilen tüm bilgiler ön bellekten alınıp aynı bilgisayardaki işletim sistemi gibi arşivlenir, ve hafızada dosyalanır. Bu durumun tamamı rüya sürecinde yaşanmaktadır. Tüm bu sebeplerden dolayı rüya uykusunun insan hayatında büyük bir önemi bulunmaktadır.
Rüyanın görüldüğü REM evresinde sürekli düzensizlik yaşayan yada hiç uyumayan kişilerde uzun zamanlı hafıza sorunları ve diğer sağlık sorunları yaşanmaktadır. Bu yüzden rüyaların yapısının iyi olması için rüyaların bölünmemesi gerekmektedir. Rüya sürecini sağlıklı yaşayan kişilerde hafızanın iyi çalıştığı ve ileri yaşlarda oluşabilen alzheimer hastalığının en alt seviyede olduğu bilim adamlarınca gözlenmiştir.
Hangi Sıklıkla Rüya Görülür?
Uyku süreci, Non-REM evresi ile başlar ve REM evresi ile devam etmektedir. Normal bir uyku periyotu dönemi ortalama 75 – 120 dakikadan oluşmaktadır. Birey her gece ortalama 4 ya da 5 kez rüya görmektedir. Non – REM evresi REM evresinden daha uzun sürdüğü için vücudumuz bu süreçte dinlenmektedir. REM evresi ise sabaha karşı olan bir süreç olduğu için sabaha karşı görülen rüyaların bazı kişilerde 30 ya da 45 dakika olduğu gözlenmiştir. Sabaha karşı görülen rüyalar gecenin ilk evresinde görülen rüyalara göre daha rahat hatırlanmaktadır.
Rüya Gören Kişi Rüya Gördüğünü Hisseder mi?
Rüya gören kişi Rüya esnasında hafif uyanık durumunda ya da bilinci uyanıklığa yakın durumda ise rüya gördüğünü hissetmektedir. Fakat kişi içinde bulunduğu durumun ne kadar rüya ne kadar gerçek olduğunu anlamakta güçlük çeker. Rüyadan uyandığında ise rüya gördüğünü algılamaktadır. Kişi eğer uyandıktan sonra tekrar uyur ise rüya süreci devam edebilir.
Psikanaliz ve Rüya Yorumları
Geçmişte ve günümüzde psikiyatride özellikle psikanaliz alanında rüyaların yorumlanması hakkında pek çok çalışmalar yapılmaktadır. Psikanalizde rüya yorumları, rüyalarda görülen bazı semboller üzerinden yola çıkarak hastanın bilinçaltında var olan fikirlerle beraber yorumlamaktadır. Psikanaliz’in kurucusu olarak gösterilen Sigmund Freud’a göre rüyalar bireylerin derin gereksinimlerini ve arzularını ifade etmektedir.
İslamiyette Rüya Tabirleri
İslami kaynaklara göre rüya tabiri Hz. İbrahim, Hz. Yakup, Hz. Muhammed ve Hz. Yusuf ile birlikte anılmaktadır. Hz. Muhammed rüyalarla ilgili olarak bir hadisinde “Sizden biri sevdiği bir rüya görürse bilsin ki o Allah’tandır. Bunun için Allah’a hamd etsin ve rüyayı anlatsın. Bunun dışında hoşuna gitmeyen bir şey görürse o da şeytandandır; şerrinden Allah’a sığınsın ve kimseye anlatmasın. O rüya ona zarar vermez.” demiştir.
İslamiyette rüyalar Salih rüya, şeytani rüya ve bilinçaltı rüya olmak üzere üçe ayrılmıştır. Salih rüya, haberci rüya olarak tanımlanır. Şeytani rüya, üzüntü ve korkuya kapılmamıza neden olan rüya türüdür. Bilinçaltı rüya ise kişinin bir konuya yoğunlaşmasından sonra gördüğü rüyaya denir.
İslam kültüründe rüyaların yorumlanması (tabir) yaygın bir uygulamadır. “Uykuda yaşanan olayların filtre edilip bir karine ile onların ötesindeki hakikate geçme” demek olan tabir sembolik bir dilin çözümlenmesidir. İslamiyette bu maksatla yazılan kitaplara da “tabirname” denilmektedir.
Kaynak: Diyanet İslam Ansiklopedisi.
Bizimle iletişime geçmek için iletişim sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.